Jiyanmedya

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Jiyanmedya

En Yeni Paylaşım Platformu


    Adnan YÜCEL - Hayatı ve Şiirleri

    avatar
    admin


    Mesaj Sayısı : 622
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Adnan YÜCEL - Hayatı ve Şiirleri Empty Adnan YÜCEL - Hayatı ve Şiirleri

    Mesaj tarafından admin Paz Mart 17, 2013 7:19 pm

    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Adnan
    Yücel

    (1953-2002)



    27 Mart 1953’te Elazığ’ın Dilek köyünde
    dünyaya gelen Adnan Yücel, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı
    Bölümü’nden 1975 yılında mezun oldu. Yücel daha sonra Ankara Üniversitesi Eğitim
    Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’ne girdi. "Şiirimizde Garip Hareketi"
    üzerine master yapan Yücel, 1975 yılından itibaren Ankara liselerinde
    öğretmenlik yaptı. 1987 yılından bu yana Çukurova Üniversitesi Eğitim
    Fakültesi’nde Türk dili öğretim görevlisi olarak görev yapıyordu. "Ter Şiirleri"
    başlıklı ilk şiirleri "Yeni Adımlar" dergisinin 24.12.1974 tarihli sayısında
    çıkmıştır. Aynı yıldan itibaren ürünlerini Yapıt, Yeni Olgu, Sanat Emeği,
    Türkiye Yazıları, Petek, Yazko Edebiyat, Somut, Anadolu Ekini, Dönemeç, Söylem,
    Artı Oluşum gibi dergilerle Yeni Halkçı, Demokrat ve Cumhuriyet gazetelerinde
    yayımladı. 1996 yılında Rotterdam’da düzenlenen şiir festivaline Türkiye’yi
    temsilen katıldı. On şiiri Hollandaca’ya çevrildi. Türkiye Yazarlar Sendikası,
    PEN, Edebiyatçılar Derneği, Çukurova Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği
    üyesıdir....

    Yapıtları:

    ŞiiRLERİ

    Kavgalara Sözlenen Sevda.
    1979 Yurt Yayınları, Ankara, Soframda Kaval Sesi. 1982 Yurt Yayınları, Ankara,
    Bir Özlem Bir Türkü. 1984 Yurt Yayınları, Ankara, Acıya Kurşun İşlemez. 1985
    Yurt Yayınları, Ankara, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek. 1986 Yurt Yayınları,
    Ankara, Rüzgârla Bir. 1989 Yurt Yayınları, Ankara, Ateşin ve Güneşin Çocukları.
    1991 Yurt Yayınları, Ankara, Çukurova Çeşitlemeleri. 1993 Yurt Yayınları,
    Ankara, Sular Tanıktır Aşkımıza. 1998 Yurt Yayınları, Ankara.

    YERYÜZÜ
    AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK


    Aşksız ve paramparçaydı yaşam
    bir inancın
    yüceliğinde buldum seni
    bir kavganın güzelliğinde sevdim.
    bitmedi daha
    sürüyor o kavga
    ve sürecek
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

    Aşk
    demişti yaşamın bütün ustaları
    aşk ile sevmek bir güzelliği
    ve
    dövüşebilmek o güzellik uğruna.
    işte yüzünde badem çiçekleri
    saçlarında
    gülen toprak ve ilkbahar.
    sen misin seni sevdiğim o kavga,
    sen o kavganın
    güzelliği misin yoksa...

    Bir inancın yüceliğinde buldum seni
    bir
    kavganın güzelliğinde sevdim.
    bin kez budadılar körpe dallarımızı
    bin kez
    kırdılar.
    yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
    bin kez korkuya boğdular
    zamanı
    bin kez ölümlediler
    yine doğumdayız işte, yine
    sevinçteyiz.
    bitmedi daha sürüyor o kavga
    ve sürecek
    yeryüzü aşkın yüzü
    oluncaya dek!

    Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
    suyun ayakları
    olmuştur ayaklarımız
    ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
    yağmura susamış
    sabahlarda çoğalırdık
    törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
    türküler
    söylerdik hep aynı telden
    aynı sesten, aynı yürekten
    dağlara biz verirdik
    morluğunu,
    henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz...

    Ne gün batışı
    ölümlerin üzüncüne
    ne tan atışı doğumların sevincine
    ey bir elinde
    mezarcılar yaratan,
    bir elinde ebeler koşturan doğa
    bu seslenişimiz
    yalnızca sana
    yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
    bitmedi daha sürüyor o
    kavga
    ve sürecek
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

    Saraylar
    saltanatlar çöker
    kan susar birgün
    zulüm biter.
    menekşelerde açılır
    üstümüzde
    leylaklarda güler.
    bugünlerden geriye,
    bir yarına gidenler
    kalır
    bir de yarınlar için direnenler...

    Şiirler doğacak kıvamda
    yine
    duygular yeniden yağacak kıvamda.
    ve yürek,
    imgelerin en ulaşılmaz
    doruğunda.
    ey herşey bitti diyenler
    korkunun sofrasında yılgınlık
    yiyenler.
    ne kırlarda direnen çiçekler
    ne kentlerde devleşen
    öfkeler
    henüz elveda demediler.
    bitmedi daha sürüyor o kavga
    ve
    sürecek
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
    © Adnan Yücel




    ACIYA KURŞUN İŞLEMEZ

    Sabrın çalkalanıp taştığı
    sulardadır
    Çığlıklarla parçalanmış uykularda
    Buruşturulup atılmış
    aşklarda
    Ve çalınmış mutluluklardadır
    Ses ile yürek
    Büyük rüzgârların o
    yanık şarkısı
    Hâlâ yükselir içimizden dağılır
    Coşkunun doruklarında sürer
    yankısı

    İlk kurban adanırken bir nehire
    Korkunun ilk nişanında
    başlamıştır
    Gözyaşının ilk damlasından kalma
    Yaslı baharlarla gelmiştir
    bugüne
    Kanla yazılan yasalarla
    Açlığın otağ kurduğu sabahlarla
    Ve
    sonuçsuz kalan ahlarla gelmiştir
    Acıya kurşun işlemez artık
    Ölüm bile bu
    acıyı cellat bilmiştir

    Yok bundan böyle ter yarası
    Zincir tutsaklığı
    ve sabır
    Kırbaç yalvartması sessizliğin
    Can pazarı ve kahır yok
    Her şey
    yaşanan şu gün gibi gerçek
    Adımız halk olduğu günden beri
    Bir direnç
    olmuştur bizde sevinçler
    Şimdi acının her
    kuraklığında
    Onlar
    Yüreğimizin ovalarına çiselenirler


    Boşuna
    değil bu ölürcesine sevmek
    Ve ölürken bile yürümek
    Boşuna değil
    Hep
    yatağı olduk tarih ırmağının
    Yenilgilerle durulmanın
    Zaferlerle köpürüp
    kabarmanın
    Ama hiç bir zaman
    Anası olamadık geçmişi
    doğurmanın


    Yıldızlar ve sular tanıktır bize
    Aç ve kavruk bir
    memeden
    Direnmeyi yudum yudum emen
    Bir çocuk gibi öğrendik
    Ve
    direndik
    Ordular kurduk türkü renklerinden
    Bütün ağıtları bir hücumda
    yendik
    Acıya kurşun işlemez artık
    Biz yaşamayı zulümsüz
    sevdik


    Adnan YÜCEL

      Forum Saati Perş. Kas. 21, 2024 12:36 pm