[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | |
Dostlar, bu topikte şairlerimizin beğendiğimiz şiirleri paylaşıyoruz.. İlk şiir... 'İlk Adım' olsun <table style="margin: auto;" class="tborder" border="0" cellSpacing="1" summary="table" cellPadding="6" width="1" align="center"> <tr> <td class="tcat" colSpan="2"></td></tr> <tr> <td class="alt1"></td></tr></table> <table style="margin: auto;" class="tborder" border="0" cellSpacing="1" summary="table" cellPadding="6" width="1" align="center"> <tr> <td class="tcat" colSpan="2"></td></tr> <tr> <td class="alt1"></td></tr></table> ADIM Bir mermi de benden aslanım, Bir mermi de benden. Bir mermi de benden zafer topları Mukaddes namlular! Daha gelmesin mi bahar, Daha gülmesin mi ağlayanlar? Yıllardır kan içinde, sargı içinde Unuttunuz mu Sevmesini şakalaşmasını? Çekik gözlüler, Kıvırcık saçlılar, ablak yüzlüler! Küller mi saz beniz etti sizi Yabani güller, dost bakışlar, otlu çiçekler! Ve sizler : Adana, Aras pamuğu kadar Sevdiğim yüzler! Yayla türkülerim kadar Memleketlilerim kadar Sevdiğim yüzler! Altıya mı değdi yaşlarınız Otuz dokuz doğumlu çocuklar? Ömrünüz, gözleriniz, uykularınız Sığınaklarda geçti harp boyunca. Oylum oylum ateşleri gördünüz mü, Cepheden dönenleri sordunuz mu? Tanır mısınız Ay nedir, gün nedir, elma nedir? Güneşi gözlere doldurmak güzelken Hey küçük kardeşler hey Görün ne hale koydular dünyamızı. Şimdi zafer topları gürlüyor Avrupa'da. Ve deniz ötesi kıtalardan Şarkılar... Şimdi kazaska oynuyor Avrupa. Şimdi silah yerine bayrak tutanlar... Hiçbirini tanımadığımız, Oyunlarını bilmediğimiz Mişiganlılar, Oksfortlular, Ukranyalılar Şimdi, göz aydın etme zamanıdır. Yeni bir dünya doğuyor. Şorul şorul giden kan pahası. Müjdeler, müjdeler olsun Yeni bir dünya doğuyor Zincir seslerinden Verem basillerinden uzakta... Büyük ölülerini bağrına basıp Yaralı insanlarımız Kahramanlarımız konuşuyor : "Benim olsun, senin olsun, bizim olsun, Hani kardeşlerimiz vardı ya Bu dünyada. -Kız kardeşlerimiz, annelerimiz, şairlerimiz- Dumdum kurşunuyla vursalar da Her zaman böyle döğüşeceğiz : Gırtlak gırtlağa, diş dişe, tank tanka Demokrasi için, Eşitlik ve hürlük uğruna" Bir mermi de benden aslanım Bir mermi de benden Bir mermi de benden Zafer topları, mübarek namlular! Enver GÖKÇE bu güzel şiirin videosu için; Ktunnel Hücredeki Adali' nin Rüyasi... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bende, Kavgamızın Mahir' nin ikinci şiirini paylaşayım; HÜCREDEKİ ADALININ RÜYASI II Cıgaram elimi yakıyor. Maltepe’de etrafı karanlığın cüceleriyle çevrilmiş marş söyleyen iki ada’lı. İki ada’lının marş söyleyişinde silâhlar susar. Maltepe’nin göbeğini derin bir sessizlik kaplar. Dalga, dalga yayılır, ada’lıların erkek sesi, etrafa. O anda iki adalının gözünde her şey silinir, Karanlığın militanları küçülür… Sanki biraz önce atılanlar tomson kurşunu değil, parmak cücelerinin minik okları. O an ne binlerce güvenlik kuvveti, ne polis, ne zırhlı tugay, ne tomson, ne mitralyöz. Her şey önemsiz, küçük ve etkisizdir. İki ada’lı için. Ada’lıların korosu karanlık cücelerinde bir panik yaratır. Yüzlerinde, ezikliğin, şaşkınlığın biraz da utancı izleri okunur. Sanki ilahi bir kuvvet onların ellerini, kollarını bağlamıştır. Ta ki, iki ada’lının marşı bitene kadar. Ada’lılar sol yumrukları havada, pencerenin önünde boy hedefi oldukları halde ataş edemezler. Garip bir andır bu an. Bu an karanlık cücelerinin, insanlığa dönüş anıdır. Cüceler konuşmazlar bile bu anı. Büyülenmişlerdir iki ada’lının havaya kalkan sol yumrukları ile. Ve kaybolup gitmişlerdir iki koronun nameleri arasında. Koro susar, büyü bozulur, görevlerini hatırlar cüceler, Eller tetiklere tarrrr……… Ve Cevahirimi kalbime gömüp dönerim hain hücreme. Mahir ÇAYAN [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] DEVRİM Temiz kalan tek yerdir devrim bütün bir yıl kirlenen duvarda ama görebilmek icin asıldığı çividen indirilmelidir yapraklari biten takvim Zorbalara direnmektir devrim bir çocuğun annesinin çantasından aldığı paraları altına gizlediğini söylememiştir dövülen hiçbir hali İçinde yaşamaktır devrim dikiş kutusunun ve toplu iğneler gibi bir arada olmayı gerektirir karşı koyabilmek icin zulmüne makas denilen patronun Gece ışıklar arasında koşmaktır devrim ateş böceklerini yakalamak isteyen çocukların peşine takılır gün gelir yanıp sönen mavi ışıkları polis arabalarının Kağıt bir gemidir devrim bütün gemiler hurdaya çıksa da sonunda taşıdığı özgürlük şiiriyle batmadan yüzer nicedir dünya sularında Kim bilir kaç yunus görmüş kaç Deniz Gezmiş... Sunay AKIN.. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çocuk Bakma gözlerime öyle çocuk Dayanamam biliyorsun Ben çalmadım yarınını Ben kapıları kapamadım sana Bakma gözlerime öyle çocuk Dayanamam biliyorsun Yıllar sana anlamsız gelsin Ben istemedim Seni aç ben eylemedim İstemedim hiçbir şeyi Bakma gözlerime öyle çocuk Dayanamam biliyorsun AHMET YILMAZ TUNCER [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bir zamanlar toplu taşımacılığın simgesi olan bir tramvay istiklal Caddesi'nin iki ucu arasında gidip gelmeye devam eder. Bu haliyle sanki hapishanenin avlusunda volta atan tutsak gibidir. Tramvayın önünde ve arkasında şu uyarı okunur 'Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır' insanlığın ayıplarından biri olan idam cezasına karşı olan bir tramvaydır o!.. Onun trajedisi de, adı istiklal (özgürlük) olan bir caddeye tutsak olması, dışarıya çıkamamasıdır!!! SUNAY AKIN İstiklal [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bu zırhları, bu orduları tanırım, benim de sularıma girdiler, benim de toprağıma asker çıkardılar geceleyin. Kanıma susamıştılar. Çalmak istiyorlardı gözlerimin nurunu, hünerini ellerimin. Döktük denize onları 1922'ydi yıllardan... Mısırlı kardeşim; şarkılarımız kardeştir, isimlerimiz kardeş, yoksulluğumuz kardeştir, yorgunluğumuz kardeş. Şehirlerimde güzel, ulu, canlı ne varsa: insan, cadde, çınar, savaşında senin yanındalar. Köylerimde Kelam-ı Kadim okunuyor senin dilinle, senin zaferin için... Mısırlı kardeşim, biliyorum, biliyorum, istiklal otobüs değil ki birini kaçırdın mı, öbürüne binesin... İstiklal sevgilimiz gibidir aldattın mı bir kere zor döner bir daha. Mısırlı kardeşim, kanalın sularına karıştı kanın. İnsanın yurdu bir kat daha kendinin olur toprağına, suyuna karıştıkça kanı. Yaşamış sayılmaz zaten yurdu için ölmesini bilmeyen millet... Nazım Hikmet RAN En mavi yerine ulaşmak için göğün yüzünü yırttık Verimi dışa vursun diye toprağı tırnaklarımızla kazıdık Biz devrimciyiz El değmemiş duygularla sevdik işimizi Rüyalarımıza dahi gölge düşmesin diye yoldaşlarımız yastık başımızda NÖBETE durduk alintidir.. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler. Hem bir tek elmadan, hem süpürülen topraktan, hem zindandan dönen insan ruhundan, hem kitlelerin daha güzel günler için savaşından, hem bir tek insanın sevda kederlerinden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem ölüm korkusundan, hem ölümden korkmamaktan bahseden şiirler yazmak istiyorum. Nazım Hikmet Ran [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] GÖZÜM BAŞIM ÜSTÜNE Şu Dünyada Ayrılık Var Ölüm Var İlle de Zulüm Var Gözüm Başım Üstüne Hangi Kitap Yazıyor Kardaş Ben Calışam Eller Ala... Enver GÖKÇE |
Şairlerden seçmeler....
admin- Mesaj Sayısı : 622
Kayıt tarihi : 12/03/13
- Post n°1