Adamin birisi tavuklardan korkmaktadir. Yakinlari
adami bir psikologa götürüler. Doktor sebebi ögrenir. Adam kendisini misir
tanesi zannetmektedir. Doktor adami ikna etmek için bir-kaç seans düzenler.
Sonunda adami misir tanesi olmadigina ikna eder.
Adam: "Misir tanesi olmadigimi ve insan oldugumu anladim
doktor bey" der.
- "Ama bunu
tavuklar da biliyor mu? Sen bir de onlara
anlat..."
TÜRK POLISI
Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip
sormus:
-Ehliyet ruhsat
lutfen
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis.
Polis bakmis bi problem yok.
-Pekii demis
polis, cevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun
demis adam.
-Ilk yardim cantaniz var mi?
demis polis.
-Tabii deyip bagaji acmis
adam. Polis bakmis icinde eksik yok.
-Yangin sondurucu? -Burada buyrun.
-Zincir? -Derhal cikarayim buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormus: -Mezdeke kaseti varmi?
Sofor cok sasirmis.
-Evet var buyrun
demis.
Polis : Tamam siz onu takin teybe ve
sesini acin demis ve baslamis polis oynamaya.
Soforun saskinligi daha da artmis ve dayanamamis
sormus.
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermis:
-Ee essek degilsin artik takarsin bi 20
milyon...
Yağmur
Başlayınca
Temel,Dursun'a misafirliğe
gitmiş.Gece sağnak halde yağmur başlayınca,Dursun konukseverlik
göstermiş:
-Temel çok fena yağmur
yağıyor,eve gitme,burda kal.Temel kabul etmiş,ama ansızın ortadan
kaybolmuş.Aradan epeyce zaman geçtikten sonra kapı çalmış,bakmışlar kapıda
sırılsıklam Temel:
-Neredesun ula Temel
merak ettik.
-Eve cittum pijamamu aldum
da.
İki arkadas bir
gece, bir parti dönüşünde yürüyerek
eve dönerlerken bir tanesi, biraz macera olur eğleniriz
düşüncesiyle ilerideki mezarlığa
girip kestirmeden gitmeyi
önerir ve
diğeri de hemen kabul eder. Mezarlığın içine
girerler ve yürümeye başlarlar. Çok derinlerden "tong tung"
diye garip seslerin geldiğini
farkederler.İki arkadaş bir
taraftan tırsarak bir taraftanda tırstıklarını birbirlerine
belli etmeyerek yürümeye devam
ederler ama bu korkunç ses
onlar
yürüdükçe artmaktadır. Epey ilerledikten sonra ilerideki
sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görürler. İyice
tırsmışlardır artık ama "erkeklik"
ya, yürümeye devam ederler.
Sis
biraz dağıldığında, farkederler ki, bir mezar başında bir
yaşlı bir adam, elinde çekiçle
mezar taşına birşeyler yazmaktadır.
Bunu gören iki arkadaş, müthiş bir şekilde rahatlayarak
sorarlar
adama :
"Üf yahu amca, bu saatte çalışılır
mı? Biz de seni hayalet
sanıp
korkmuştuk !"
Yaşlı adam da şöyle
bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten
sonra sinirle homurdanır :
ADIMI YANLIS YAZMIS
GERİZEKALILAR.!!
Temelle Fadime
yeni evliymiş. Temel her sabah dağın eteğindeki kasabaya inip gazete alıyormuş.
1 ay 2 ay 3 ay sonra bıkmış..
Temel
- "Bundan sonra gazetelerimi hergün
sen alacaksın Fadime"
demiş, ve
fadime kabul etmiş.. 1 ay 2 ay 3 ay derken Fadime her sabah o kadar yol
yürükmekten bıkmış ve düşünmüş ki bir gitmeye 7 tane gazete alayım ben her sabah
birini vereyim demiş ve Temel'e her sabah birini vermiş.. 7 ci gün Temel
Fadimiye dönmüş ve
- "Fadime
dünyada ne kadar çok salak adam var" demiş. "Aynı adam aynı ağaca aynı arabayla
7 gündür çarpıyo"
adami bir psikologa götürüler. Doktor sebebi ögrenir. Adam kendisini misir
tanesi zannetmektedir. Doktor adami ikna etmek için bir-kaç seans düzenler.
Sonunda adami misir tanesi olmadigina ikna eder.
Adam: "Misir tanesi olmadigimi ve insan oldugumu anladim
doktor bey" der.
- "Ama bunu
tavuklar da biliyor mu? Sen bir de onlara
anlat..."
TÜRK POLISI
Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip
sormus:
-Ehliyet ruhsat
lutfen
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis.
Polis bakmis bi problem yok.
-Pekii demis
polis, cevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun
demis adam.
-Ilk yardim cantaniz var mi?
demis polis.
-Tabii deyip bagaji acmis
adam. Polis bakmis icinde eksik yok.
-Yangin sondurucu? -Burada buyrun.
-Zincir? -Derhal cikarayim buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormus: -Mezdeke kaseti varmi?
Sofor cok sasirmis.
-Evet var buyrun
demis.
Polis : Tamam siz onu takin teybe ve
sesini acin demis ve baslamis polis oynamaya.
Soforun saskinligi daha da artmis ve dayanamamis
sormus.
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermis:
-Ee essek degilsin artik takarsin bi 20
milyon...
Yağmur
Başlayınca
Temel,Dursun'a misafirliğe
gitmiş.Gece sağnak halde yağmur başlayınca,Dursun konukseverlik
göstermiş:
-Temel çok fena yağmur
yağıyor,eve gitme,burda kal.Temel kabul etmiş,ama ansızın ortadan
kaybolmuş.Aradan epeyce zaman geçtikten sonra kapı çalmış,bakmışlar kapıda
sırılsıklam Temel:
-Neredesun ula Temel
merak ettik.
-Eve cittum pijamamu aldum
da.
İki arkadas bir
gece, bir parti dönüşünde yürüyerek
eve dönerlerken bir tanesi, biraz macera olur eğleniriz
düşüncesiyle ilerideki mezarlığa
girip kestirmeden gitmeyi
önerir ve
diğeri de hemen kabul eder. Mezarlığın içine
girerler ve yürümeye başlarlar. Çok derinlerden "tong tung"
diye garip seslerin geldiğini
farkederler.İki arkadaş bir
taraftan tırsarak bir taraftanda tırstıklarını birbirlerine
belli etmeyerek yürümeye devam
ederler ama bu korkunç ses
onlar
yürüdükçe artmaktadır. Epey ilerledikten sonra ilerideki
sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görürler. İyice
tırsmışlardır artık ama "erkeklik"
ya, yürümeye devam ederler.
Sis
biraz dağıldığında, farkederler ki, bir mezar başında bir
yaşlı bir adam, elinde çekiçle
mezar taşına birşeyler yazmaktadır.
Bunu gören iki arkadaş, müthiş bir şekilde rahatlayarak
sorarlar
adama :
"Üf yahu amca, bu saatte çalışılır
mı? Biz de seni hayalet
sanıp
korkmuştuk !"
Yaşlı adam da şöyle
bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten
sonra sinirle homurdanır :
ADIMI YANLIS YAZMIS
GERİZEKALILAR.!!
Temelle Fadime
yeni evliymiş. Temel her sabah dağın eteğindeki kasabaya inip gazete alıyormuş.
1 ay 2 ay 3 ay sonra bıkmış..
Temel
- "Bundan sonra gazetelerimi hergün
sen alacaksın Fadime"
demiş, ve
fadime kabul etmiş.. 1 ay 2 ay 3 ay derken Fadime her sabah o kadar yol
yürükmekten bıkmış ve düşünmüş ki bir gitmeye 7 tane gazete alayım ben her sabah
birini vereyim demiş ve Temel'e her sabah birini vermiş.. 7 ci gün Temel
Fadimiye dönmüş ve
- "Fadime
dünyada ne kadar çok salak adam var" demiş. "Aynı adam aynı ağaca aynı arabayla
7 gündür çarpıyo"